Georges (Jean-Louis Trintignant) ve Anne (Emmanuelle Riva) seksenlerinde hayatın tadını çıkaran emekli müzik öğretmenleridir. Ancak Anne kahvaltıda aniden felç geçirir ve hayatları asla eskisi gibi olmaz. Bu olay, Georges ona evde istediği gibi bakmaya çalışırken, Anne'nin ürkütücü derecede şiddetli fiziksel ve zihinsel düşüşünü başlatır. Hayatlarının ve kariyerlerinin meyveleri parlak kalırken, çiftin bir miktar haysiyet umudu, kızları çatışmaya girerken bile moral bozucu bir mücadele olduğunu kanıtlıyor. Sonunda, George, kendi yorgunluğuna karşı savaşan aşkıyla ve Anne'ninkinin üzerine azalan geleceğiyle, ikisi için de bazı kritik kararlar almaya yönlendirilir.
NOT: Yazımda SPOİLER YOKTUR!!! Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz!
Bu filmi çok kaliteli yapan özelliği aynı zamanda Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva'nın da pek yanlış adım atmayan performanslarıydı. Trintignant, 7 yıl aradan sonra, kendisi için özel olarak yazılmış ve usulüne uygun olarak teslim ettiği bir rolle beyaz perdeye geri döndü. Georges'u kalbi kırık ve bıkkın bir şekilde bir araya geldi. Emmanuelle Riva, yatakta olmaktan daha kolay bir rol almış gibi görünebilir ve bazen Georges Anne'yi kilit altında tuttuğu için çoğu yerde yok gibi görünebilir, ancak aşırı oyunculuk veya aşırı telafi etme ihtiyacı olmadan iyi oyunculuğuna teşekkür etmeliyiz. Makyaj bölümü de onu ekranda gerçekçi bir şekilde yaşlandırabildiği için anılmayı hak ediyor.
Bu güçlü drama temelde iki kişilik bir film olarak nitelendirebiliriz. Emmanuelle Riva, emekli bir piyano öğretmeni olan Anne'yi oynuyor ve Jean-Louis Trintignant, kocası Georges'u oynuyor. Bu yaşlı çift hala sağlıklı, bağımsız ve finansal olarak güvende. İçlerinden biri hastalandığında, korkunç, gerçekçi ve izlemesi bizi rahatsız eden bir olaylar zinciri başlıyor. Film temelde iki karakterlik bir güç gösterisi. Riva ve Trintignant hemen hemen her sahnede ekranda. Diğer karakterler zaman zaman daireye girip çıkıyor, ancak film iki başrolün etrafında dönüyor. İkisi de o kadar iyi oynuyor ki bir süre sonra oynadıklarını unutuyorsunuz. Bu arada, Isabelle Huppert, yardımcı bir rolde, yetişkin kızları Eva'yı oynuyor. Aynı zamanda iyi bir oyuncu ama film Riva ve Trintignant'a ait. Gerçekten harika bir filme tanık olduğuk. Ancak, tasvir edilen acı ve acı gerçekle sarsıldığımızı itiraf etmeliyim. Yani, harika sinemaya hayransanız, bu film tam size göre. Filmin ön açılış sahnesini görmek çok film için çok önemli.
Filmin anekdotlarından bir tanesi ise Yapım sırasında senaryonun tek bir kelimesi değiştirilmedi. Film aynen yazıldığı gibi, kelimesi kelimesine çekildi.
Sonuç olarak; İnsanın en derinliklerine dokunacak, bazı şeyleri sorgulamanıza neden olacak, gerçek Aşk ve sevginin kolay kolay bulunamadığı ilham verici derslik bir film. Film seven herkesin mutlaka izlemesi gereken kaliteli filmler arasındaki yerini almış bir film.
Yorumlar
Yorum Gönder