2020 yılının en çok beğenilen ve sevilen dizileri arasında gösterilen Jacek Dukaj'ın 2015 Polonya bilim kurgu romanı The Old Axolotl'dan esinlenilen Netflix'de gösterilen Into The Night dizisi ile aynı evrende aynı zaman diliminde geçen Türk oyuncuların başını çektiği kadroyu gördüğümüzde bizleri heyecanlandıran Yakamoz S-245 dizisine bugün kavuştuk. Açıkça söylemem gerekirse benim merakla beklediğim bir diziydi. Hem Into the night dizisini çok sevmem, hem dizinin çekimlerinin İzmir'de yapılmış olması ve Netflix yapımı olmasına rağmen Türk dizisi olması hem de merak uyandırıcı ve ilgi çekici konusu olmasıyla sabırsızlıkla bekliyordum.
Dizinin çok ilgi çekici bir konusu var güneş patlaması sonucu güneş ışınlarına maruz kalan insanlar yaşamlarını yitiriyor. Tek çare gündüzleri yani güneş doğduğunda güneş ışığından saklanıp hayatta kalmaktır. Into the night dizisini hatırlayanlar güneş ışığından kaçmak için sürekli batıya uçuyorlardı. Yakamoz S-245 de ise denizin karanlık sularında güneşten korunma çabası var. Dizinin 1. bölümünü ele alırsak öncelikle Türk bayraklarını Türk askerlerini, Türk yemeklerini Türk usulü bozuk cihazları tamir etmeleri görmek oldukça başarılı ve güzeldi. Netflix'den bekletiğimiz olay budur. Gülünç anlamsız komedi dizileri ya da abuk subuk aşk dizileri görmek istemiyorum artık. Bu tarz ciddi, güçlü, gizem ve gerilimli aynı zamanda heyecanlı post apokaliptik, iyi düşünülmüş, iyi yönetilmiş, iyi oynanmış yapımlar bekliyoruz. Daha küresel çaplı geniş Konseptli yapımlar olması hem daha çok ilgiyi çeker. Into The Night dizisine göre güneşin ve patlamanın görselliği ve dünyaya nasıl yayılmaya başlaması gösterilmesi artılarından olmuş. İncirlik üssündeki Türk Teğmen Hatice'nin patlamayı üstlerine rapor etmesine rağmen üstlerin onu uyarıp kimseye söylememesi ve arından Teğmenin peşine düşmeleri oldukça gizemli ve merak uyandırıcıydı. Başrolümüz Arman yani Kıvanç Tatlıtuğ oyunculuğunu muazzam geliştirmiş. çok başarılı bir oyunculuk sergilediğini görebiliyoruz. Dünya yaklaşan felaketten habersiz Arman, eski sevgilisi Defne (Özge Özpirinçci) ve Defnenin kurduğu ekip ile Erebus çukuru'na Armanın yapmış olduğu Oya isimli denizaltı ile keşfe giderler. İlk dalmanın dönüşünde tekneye vardıklarında işler gizemli bir hal almıştır ortalıkta kimse yoktur. Defnenin nişanlısının bıraktığı videoyu gördüklerinde şoke olurlar. Güneş ışığına maruz kalan herkesin öldüğünü ve bunun nedenin ne olduğunu bilmiyorlardır. Artık yaşamak için güneş ışığından kaçıp, videoda belirtilen Cos'daki sığınağa doğru giderler ve Cos'da beklenmedik bir şeyle karşılaşırlar. dizinin gerilim gizem ve temposu çok başarılıydı. Karakterlerin ne olup olmadığı hemen izleyiciye tanıtılıyor ve kimin ne olduğunu biliyorsunuz. Felix karakteri ise tamamen biz Türklerin seveceğini bildikleri için konulmuş. Özge Özpirinçci yerine keşke başka bir oyuncu olsaydı bana oyunculuğu çok itici ve yapmacık geliyor. Konuk oyuncu olarak Selçuk Yöntem'i dizide görmek çok harikaydı.
Sonuç olarak; Into The Night evrenindeki olaylarla aynı zaman diliminde geçtiği için 1. bölümde gördüğüm kadarıyla Into The Night dizisini izlemeyenler direk bu diziden başlayabilir. Konusunu bilmeme rağmen oldukça keyifli heyecanlı gizemli ve merak uyandırıcı bir bölüm olmuş. 1. bölüm diğer bölümlerinin başarılı olacağının sinyallerini vermiş. Into The Night ve post apokaliptik yapımları sevenler için Yakamoz S-245 doğru adres.
Yorumlar
Yorum Gönder