Togo 2019 (Günün Tavsiye Filmi) (Film Eleştirisi)



Gerçek olaylardan uyarlanan ilham verici, takdire şayan, muhteşem bir hikaye. 1925 yılındaki Alaska'daki Difteri salgını çocukların ölümüne yol açmaktadır. Şiddetli kar fırtınası ve dondurucu soğuktaki zorlu şartlarda tek bir çare vardır. Kızak köpekleri ile serumu yaklaşık 1000 Kilometre uzaklıktaki yerinden getirmek. Ya serum başarı ile getirilip hasta çocuklar iyileştirilecek ya da dondurucu soğukta  bu görevi üstlenenler hayatlarını feda edecek?

NOT:  Yazımda SPOİLER YOKTUR!!! Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz!

Togo'nun çoğu insana ders verecek muhteşem hikayesi olduğunu söyleyebilirim. İzlerken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Bir köpeğin ne kadar azimli olduğunu ve bu azmi sayesinde liderliği nasıl aldığını görüyoruz. Leonhard Seppala (Willem Dafoe) ile Togo'nun arasındaki baba oğul ilişkisi görülmeye değerdi. Filmin gerçek olaylardan aktarılması ise etkiliyor izleyenleri. Macera ve biyografi filmi olmasına rağmen özellikle bazı gerilim sahneleri oldukça üst seviyedeydi.  Uçurum sahnesi ve donmuş deniz üzerinden geçmeye çalıştığı sahneler filmin en yüksek seviyelerindendi. Donmuş denizin buz sesleri çok başarılıydı. Filmin duygusallığı ve sevgi dolu bağı oldukça insanın kalbine dokunan cinstendi. Dondurucu soğu sonuna kadar hissediyorsunuz. Ayrıca Togo'nun hem o anlık hikayesi hem de geçmişi Flashback sahneler ile harmanlanması çok başarılı işleyiş tarzı olmuş. Filmin müzikleri ve kamera açıları oldukça başarılıydı. Filmi izlerken  göz yaşlarımıza engel olamasak da kalbimizi parçalayacak bir anda biteceği hissiyatını uyandırsa da sonunda gülümsetecek, ,içimizi ısıtacak ve kalbimize dokunacak bir sonla bitmesi çok mükemmel olmuş.  

Senarist bu gerçek öyküyü bizlere çok gerilimli, heyecan verici, harika bir macera ve aynı zamanda insanın derinliklerine inen, basit gibi gözükse de şaşırtıcı ve büyüleyici bir senaryo sundu. Yönetmen Ericson Core çıkardığı  başarılı iş ile övgüleri sonuna kadar hak ediyor. Görsel efektleri hazırlayanlar harikalar yaratmış, bir sürü sahne çok gerçekçi ve çok güçlü görünüyorlardı. Deniz geçiş sahneleri inanılmaz derecede büyüleyici en etkilendiğim sahnelerin başını çekiyor. Önde giden köpeğin liderlik performansı, azmi, pes etmemesi herhangi bir kelimenin tanımlayabileceğinin ötesindedir. Togo'nun ismini nasıl aldığını öğrenmemiz çok hoş bir detaydı. Willem Dafoe, ne muazzam bir aktörsün sen öyle! Julianne Nicholson, doğal yeteneğin ışığını tüm film boyunca saçıyor. Bu filmin her parçası tamamlanmış bir mükemmelliktir, aynı zamanda kameranın merceğinden harika bir oyuncu seçimine de borçludur, izleyenlere harika bir sinematografi ve ardından mükemmel bir kurgu işi sunuyor.... Neredeyse imkansız bir görev, azimli ve pes etmeyen köpekler, harika uyumlu bir çift, minnettar kasaba insanları ve insanın en derinliklerine dokunan bir macera. Film bittikten sonra gerçek Togo'nun ve Leonhard Seppala'nın resmini görmek tam kalbimizi 12 den vuruyor.

''1925'teki serum naklinde 20 kızak ekibi yer aldı.19 ekip ortalama 50 kilometre koştu. Bir ekip ise 424 kilometre koştu. 1925'teki serum koşusunu anmak için New York Central Park'a bir anıt dikildi. Anıt Balto'nun. 2011 de Time dergisi Togo'yu tarihin en cesur hayvanı seçti.''

Sonuç olarak: Lider olmak doğuştan gelen yetenektir bunu azim, mücadele, pes etmemek ve sevgi ile perçinlediğinde bu güçlü bağı kimse çözemez. Bazı kahramanların pelerin takmadığını görüyoruz hem de gerçek bir kahraman bu. Son yılların en iyi filmlerinden bir tanesi olduğu aşikar. İzledikten sonra hem size dersler verecek hem de uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız fevkalede'nin fevkinde bir film.

Yorumlar