NOT: Yazımda SPOİLER YOKTUR!!! Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz!
1. bölümün gizemi 2. bölümde hemen hemen her şeyin açığa çıkmasıyla 3. bölüm de hikayenin merkezi olan mısır topraklarına adımlar atıldı. ilk iki bölüme göre aksiyonu ve temposu daha yüksekti. Mısırın o antik ve gizemli atmosferi güzel yansıtılmış. Tanrıların konseyinin olması tanrıların neden insan avatarların da yaşayıp neden olaylara müdahale etmediklerini öğrendik. Hikaye maalesef klişeye döndü. Dünyayı kurtarmak isteyen iyi karakter dünyayı yok etmek isteyen kötü karakter. Marc ve Layla'nın diyalogları fena değildi. İkili arasındaki geçmiş ve bağlarına daha detaylı yaklaşıldı. Tanrıların konseyini görmek heyecan vericiydi. Osiris, Isis, Hathor gibi tanrı kısmen gördük. Fakat bu Tanrı konseyini üstün körü değil de daha detaylı işleyebilirlerdi. Marc ve Steve'nin birbirleri arasındaki karmaşası ince çizgide gidip gelmeleri ve Ammitin mezarını bulmaya çalışmaları fena değildi. Marc ve Steve karakterlerinin hangisi kontroldeyse kostümün onlara göre şekil alması güzeldi. Marc'da pelerin Steve'de takım elbise. Şu 3 bölümde gördük ki söylentiler doğru olabilir MCU evreninde geçmiyor olabilir dizi. Şöyle bir hayal kurduğumuzda Moon Knight'ı MCU evreninde diğer kahramanlarla beraber aksiyon alırken görmek güzel olurdu. Görsel efektler zaten akıyor harika. Müzikleri eğlenceli, Arthur Harrow'un motivasyonu ise oldukça başarılı konseye karşı güzel entrikalar çevirdi.
Sonuç olarak: ilk iki bölüme göre daha aksiyonlu olup, Mısırda geçen hikaye Antik Mısır tanrılarının konseyini gördüğümüz, Büyük Hazine (National Treasure), Indiana Jones, Mumya seri filmleri havasında geçen, fantastik öğelerin daha fazla olduğu. Kısmen de olsa tanrıların geçmişine odaklanan, hikayenin artık netleştiği, iyi ve kötü adamın dünyayı yok edip kurtarma arasındaki savaşına dönen fena olmayan bir bölümdü. Eğer bizlere çok büyük sürprizler yapmazlarsa kalan 3 bölüm zaten ön görülebilir olduğu için olacakları tahmin edebiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder