Post Apokaliptik (‘’Kıyamet ve kıyamet sonrası kurgu,
Dünya medeniyetinin çökmekte olduğu veya çöktüğü bilim kurgu, bilim fantezisi,
distopya veya korkunun bir alt türüdür’’) zamanda geçen film insanların
yaşadığı acıları gözler önüne seriyor. Yıllardır sürüp bitmeyen sert kış ve
savaş insanlarda oldukça derin yaralar açmıştır. İnsanlar Hem soğuk hem açlığın
pençesi hem de can pazarının ortasında mücadele veriyordur. Savaşı bitirmek
için görevlendirilen altı asker savaşın seyrini değiştirecek bir görev alır. Ne
taşıdıklarını bilmeyen askerler donmuş denizi buz patenleri ile aşmak
zorundadırlar. (İsveç yapımı film)
NOT: Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER içerir!!! Filmi izlemeyenler yazının devamından uzak
durmalarını öneririm!!!
Milenyum üçlemesi (Ejderha dövmeli
kız,Ateşle oynayan kız, Arı Kovanına Çomak Sokan Kız,Ejderha dövmeli kız 2009),
Sherlock Holmes: Gölge Oyunlar (Sherlock Holmes: A Game of Shadows 2011),
Prometheus (2012), İntikam Benim (Dead Man Down 2013), Kirli Para (The Drop
2014), 44. Çocuk(Child 44 2015), Gizli Kod (Unlocked 2017), Yedinci Hayat (What
Happened to Monday 2017), Bright (2017), Stockholm (2018) filmlerinin yıldızı Noomi Rapace (Caroline Edh) başrolde yer alıyor. Film tek bir karakterin gözünden
ilerliyor. Filmin çok kopukluğu ve soru işaretleri var. Olayların neden olup
olmadığı, nasıl başladığı, hikayenin bütünü gibi merak edilen şeylerin
cevaplarını alamıyoruz. Tek bir
karakterin gözünden ilerlediği için film karakterin yer almadığı diyalog ve
sahne filmde yok. Aslında bu anlatış biçimi Son Umut (Children of Men 2006) filmine çok benziyor. Son umut
filminde de buna benzer ait atmosfer ve post apokaliptik bir dünya vardı.
Yönetmenin kamera açıları ve hikaye anlatma biçimi güzeldi. Filmin görselliği,
oyuncuların kostümleri ve çatışma sahneleri çok gerçekçiydi. İnsanların
yaşadığı yokluk kıtlık çaresizlik güzel yansıtılmış. Sert kış ve soğuk çok
başarılı işlenmiş. Kar, Karanlık ve ışığın kontrastı genellikle çok iyi
yapılmış ürkütücü olması gereken yerlerde güzel yansıtılmış. Filmin çok soru işareti vardı. Kar fırtınası
nasıl başladı? Elektrikler kar fırtınasından önce ne zaman gitti? Savaş
kimlerin arasında? Savaş neden çıktı? Düşman kim? Kızını kaçıranlar neden
Caroline’yi kaçırmadı? Filmin soru işaretleri Fransız yapımı Bir Nefes Ötede (Dans la brume 2018)
filmindeki gibi olaylarının
nedenleri askıda kalmıştı.
Caroline Edh
ve yanındaki ekibi albaydan aldıkları emir ile götürecekleri paket savaşın
bitmesine vesile olacaktır. Patenlerle donmuş suların üstünden gitmek hem
riskli hem de çok zordur. Göreve çıkan askerler gönülsüzdür fakat üst rütbeli
ve yetkililer emirleri vermiş seçim şansları yoktur. Caroline Edh ise kızını
görebilme umudu ve Motivasyonu ile yola çıkar.
Aldıkları
emirde taşıdıkları paketi açmamaları Emri verilmiştir. Tahmin edilebilir bir
filmdi. Askerler, savaş ve taşıdıkları paket. Ekibin zaten yolda tek tek
eksileceğini tahmin etmek hiçte zor değildi. Özellikle yolda rastladıkları yaşlı
çiftin evinde yemek yerken yaşlıların saldıracağı ön görülebilir olmasına
rağmen güzel sahneydi. Yolda tek tek eksilirken paketi açmaya karar veren
askerin paketi açtığında taşıdıkları şeyin bir çeşit virüs bir biyolojik silah
olduğunu bilmeleri aslında her şeyi anlamalarına yol açıyor. Savaşın sonu
dedikleri aslında her şeyin sonudur. Yani dünyadaki milyarlarca insanı yok
edeceklerdir. Sadece zengin ve elitler
sığınaklarında kalıp hayatta kalacaklardır. Her şeyi sonlandırmak için her şeyi
yok edecekler cümlesi filmin en can alıcı noktasıydı. Aslında filmin anlatmak
istediği buydu.İnsanların çektiği, acı,yoksulluk,açlık elitlerin umuru değil
tek dertleri kendileri ve dünyayı istedikleri gibi şekillendirmeleri. Zaten
virüsü bulan askerde bunu vurguluyor.
Teğmen Nylund (Jakob Oftebro) ile Caroline Edh karakterlerini ters köşe yapmaya çalışmışlar. Teğmen Nylund, Caroline aksine bencil değil aslında daha vicdanlı, duygusal ve merhametli bir yapısı vardır. Buz üstünde kovalamaca sahnesi oldukça etkileyiciydi Caroline Edh’nin motivasyonu çok başarılıydı. Kızı için milyarlarca insandan vazgeçmesi aslında bencilce bir davranıştı. Noomi Rapace karakterinin duygusuz, soğuk kanlı, acımasız ve annelik sevgisini iyi yansıtmış. İnsanların yaşaması için virüsü yok etmek yerine Kızını görebilmek için virüsü teslimat noktasına götürmek için teğmeni vurması gaddarlıktan öteydi. Tek bir kişi için milyonlar belki de milyarlardan vazgeçmek.
Kızı için
verdiği bu seçimin aslında kendi duygularını ve zayıf noktasını kullanan
rütbeliler ve yetkililerin onu kızı ile yönlendirip motive edip kandırması
aslında kızından hiç haber alınamaması oldukça can alıcıydı.
Kızının
yokluğunun acı gerçekleri ile aslında yapması gereken şeyi zor olarak yapması
filmin anlatmak istediği mesajlarından biriydi. Açlık Oyunları serisi,
Ölümcül Labirent serisi,Uyumsuz serisi, kar küreyici bu tarz Post Apokaliptik filmlerde dikkat
ettiyseniz yaşanan zaman diliminde dinlerin olmaması ilginç bir Anekdot.
Yorumlar
Yorum Gönder