1996
senesinde Everest dağının zirvesine çıkmaya çalışanların Hikâyesinin anlatılığı,
Everest (2015) filmi yaşanılan
olayları beyaz perdeye yansıtıyor. Görselliği oldukça şahane, filmi izlerken o
dağın o soğuğunu o karını hissediyorsunuz. Manzaralar müthişti. Filmin süresi 2 saat olmasına rağmen konuyu
çok güzel kurgulayıp işlemişler buda sıkmıyor. Alınması gereken derslerde yok
değil. İnsanın hayatında bir hedefinin bir amacının olması ve o uğurda neler
yapılabileceği gözler önüne seriliyor.
Filmin oyuncu kadrosu tam bir yıldızlar geçidi.
Jason Clarke, Jake Gyllenhaal, Josh
Brolin, Sam Worthington, Martin Henderson, Emily Watson, Michael Kelly, Keira
Knightley, Elizabeth Debicki, Vanessa Kirby, Robin Wright gibi çok sağlam oyuncular var. Yönetmenlik
koltuğunda Biyografi ve hayatta kalma filmlerini iyi işleyen Baltasar Kormákur oturuyor. Yönetmeninin Nefes Nefese (Inhale 2010),
Son Vurgun (Contraband 2012), Derin Sular (Djúpið - The Deep 2012), Zorlu İkili
(2 Guns 2013), Sürükleniş (Adrift 2018) ve 6 bölüm yönettiği Trapped dizisi gibi güzel işleri var.
Film izleyiciyi sıkmadan gidişatı iyi işliyor ve Hikâye sonuna iyi bağlıyor. Diyaloglar
çok başarılı. Filmin sonu oldukça güzel işlenmiş o gizem, o hayatta kalma
mücadelesi o dramatik sahneler izleyenleri etkiliyor. Aile bağları iyi anlatılmış. Filmin sonundaki
gerçek görüntüleri, gerçek karakterlerin olaydan sonraki hallerini görmek
duygulandıracak cinsten. Sakin temposuna rağmen özellikle final bölümü çok
etkileyiciydi. Karlı filmleri ve doğaya karşı mücadele yapımlarını seviyorsanız
çok beğeneceğiniz bir film. Filmi izlerken daha iyi anlıyoruz ki bu tür
tırmanışlarda planlar çok önemli bir dakika bile çok kıymetli.
NOT: Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER içerir!!! Filmi izlemeyenler yazının devamından uzak
durmalarını öneririm!!!
Filmi
izlerken görüyoruz ki insan hayalleri uğruna hedefleri uğruna her şeyi göze
alabiliyor. Hastasınız, gücünüz yok zaman yok ama o son tırmanışı o zirveyi
görmek istiyorsunuz. Belki de bu durum sonlarını getirdi diyebiliriz. Mesela Beck
Weathers (Josh Brolin) ve Scott
Fischer (Jake Gyllenhaal) durumları kötüleşiyorken zorlamaları gerekiyor
muydu? Vazgeçseler hayatta kalabilecekleri aşikardı. Rob Hall (Jason Clarke) için kırılma anı Doug Hansen (John Hawkes)’in zaman olmamasına rağmen ısrarla
geri dönmek istemeyip zirveyi görmeyi istemesi, Rob’ içindeki o insanlığı
yüzünden geri dönmeyip Doug ile tekrardan zirveye geri tırmanması aslında
kırılmaları oldu. Planlara sadık kalmayıp süreleri aşınca bu kötü son geldi.
Fırtınanın da etkisi yok değil tabi ama bu tür durumlar da her ihtimali göze
önünde bulundurup risk almamaları gerekirdi hele ki fırtına yaklaşırken.
Helikopterin kurtarma sahnesinde gerilim dozu oldukça yüksekti. Filmin o
yaşanmışlığı hissettirmesi güzeldi fakat daha iyi yansıtılabilirdi final bölümü
olan kısmı. Son kısımdaki Rob’un Telsiz ile konuşma bölümü insanı oldukça
etkiliyor.
Filmin
sonunda gerçek resimleri görünce, göz yaşlarını tutmak kolay olmadı. Hayatta
kalma mücadelesi, gerçek yaşanılanları anlatması ve son kısımdaki gerilim
dozuyla başarılı bir film olmuş.
Yorumlar
Yorum Gönder