NOT: Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER
içerir Filmi
izlemeyenler yazının devamından uzak durmalarını öneririm!!!
Filmin özellikle
birkaç sahnesine değinecek olursak, o fırtınada karlar altında kalacak kadar
nasıl uyudunuz arabada? Yola çıkmadan önce hiç mi hava durumunu kontrol
etmediniz? 2 kırılma anı vardı 1.si İlk enerjileri yerindeyken eldeki
imkanlarla araba beklemeyi bırakıp otele gitmeyi denemek 2.si telefon çektiği
sırada hemen durumu ve tahmini olduğu yerlerini bildirmeleri gerekirdi. Kadının
babası demiyor mu bunlar otele ulaştı mı? Ulaşmadıysa yolda bir şey mi oldu ben
araştırma yapayım ya da yetkililere haber vereyim diye? Ayrıca ölüm kalım
savaşı veriyorsunuz, yiyeceğiniz yok, kadın kardeşimin sevdiği şeker çikolata
bunlar yememeliyiz diyor. Dokunma etme diyor. Karı ve Kocanın diyalogları bence
gerçekçi olmuş özellikle kadının o sinirle dırdırlarıyla hemen kafa ütülemesi.
O durumda birbirleriyle tartışmaları.
Kırılma anları kararlarını iyi verememeleri
sonları hazırladı diyebiliriz. Son zamanlar da ölüme yakın olmalarından dolayı
iyice duygusallaşmaları iyi yansıtılmış. Doğum sahnesi çok etkileyiciydi o zorlukta
hele, adamın karısı ve çocuğu için kendisi feda etmesi oldukça dramatikti.
Kadının açlıktan doğum kordonunu yemesi, çocuğunu açlıktan ölmemesi için zorla
emzirmeye çalışması çok iyi yansıtılmış. Filmin başlarında acaba sırf arabanın
içerisi mi gösterilecek? Dışarısı hiç gösterilmeyecek mi? Diye kafamda
geçirirken. Arabanın dışı ve dışarıdaki o karı zorlu ortamın gösterilmesi hoşuma
gitti. Kadının aslında ilk yapması gereken şeyleri sonradan yapıp kurtulması
ibretlikti. Bundan sonra yazdığı bütün kitapları kocasına adaması çok hoşuma
gitti.
Bazı şeylerini görmezden gelip, çok kafaya takmazsanız güzel bir gerilim filmi olduğunu söyleyebilirim. En azından sonunu merak ettirmesi güzel. Siz olsaydınız ne yapardınız? Arabada mı kalırdınız? Yoksa hemen yollara mı koyulurdunuz?
Yorumlar
Yorum Gönder