Centigrade 2020 (Film Eleştirisi)

 



Kar fırtınasının ortasında hamile eşinizle beraber arabanızda mahsur kalsaydınız bu durumdan nasıl kurtulabilirdiniz? Dondurucu soğuk, açlık, Kısıtlı imkanlar, ümitsizlik, çaresizlik… Sinir harbi mücadelesi. Tek mekânda geçen hayatta kalma mücadelelerini, karlı hava filmlerini sevenlerin beğeneceği türden bir yapım. IMDB (Internet Movie Database) puanına aldanmayın! Genesis Rodriguez (Man on a Ledge 2012, What to Expect When You're Expecting 2012, The Last Stand 2013, Identity Thief 2013, Hours 2013, Run All Night 2015) iyi bir performans sergilemiş. Gerçek olaydan uyarlanan film,  imza gününe giderken arabaları içinde mahsur kalan karı kocanın yaşam mücadelesini anlatıyor. Gerilim dozu oldukça yüksek, sizi içine çeken, sonunda neler olacağını merak ettiren, fedakarlıklar verilen, zaman zaman izleyenleri hüzünlendiren, gerçek bir hikaye olmasından ötürü izleyici etkileyebilen bir yapısı var. Bazı durumlarda ikilemlerde kalmanın o çaresizliği güzel anlatılmış. Seçimlerin bazen nelerin sonunu getireceğini bilemeyiz. Acaba ‘’siz olsaydınız neler yapardınız? Ne gibi çözümler üretirdiniz?’’ soruları üzerine izleyenleri düşündürüyor. Bazı sahnelerinde ise o gerçekçiliği iyi yansıtmışlar. Bazı yerlerinde ise cidden ne saçmalıyor bunlar diye de söylendiğiniz olabiliyor. Genel olarak baktığımızda hem hayatta kalma mücadelesi hem de gerçek olaylardan uyarlanmasından dolayı keyif ve dersler alınabilen gerilim filmi.  

NOT:  Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER içerir Filmi izlemeyenler yazının devamından uzak durmalarını öneririm!!!

Filmin özellikle birkaç sahnesine değinecek olursak, o fırtınada karlar altında kalacak kadar nasıl uyudunuz arabada? Yola çıkmadan önce hiç mi hava durumunu kontrol etmediniz? 2 kırılma anı vardı 1.si İlk enerjileri yerindeyken eldeki imkanlarla araba beklemeyi bırakıp otele gitmeyi denemek 2.si telefon çektiği sırada hemen durumu ve tahmini olduğu yerlerini bildirmeleri gerekirdi. Kadının babası demiyor mu bunlar otele ulaştı mı? Ulaşmadıysa yolda bir şey mi oldu ben araştırma yapayım ya da yetkililere haber vereyim diye? Ayrıca ölüm kalım savaşı veriyorsunuz, yiyeceğiniz yok, kadın kardeşimin sevdiği şeker çikolata bunlar yememeliyiz diyor. Dokunma etme diyor. Karı ve Kocanın diyalogları bence gerçekçi olmuş özellikle kadının o sinirle dırdırlarıyla hemen kafa ütülemesi. O durumda birbirleriyle tartışmaları.

 Kırılma anları kararlarını iyi verememeleri sonları hazırladı diyebiliriz. Son zamanlar da ölüme yakın olmalarından dolayı iyice duygusallaşmaları iyi yansıtılmış. Doğum sahnesi çok etkileyiciydi o zorlukta hele, adamın karısı ve çocuğu için kendisi feda etmesi oldukça dramatikti. Kadının açlıktan doğum kordonunu yemesi, çocuğunu açlıktan ölmemesi için zorla emzirmeye çalışması çok iyi yansıtılmış. Filmin başlarında acaba sırf arabanın içerisi mi gösterilecek? Dışarısı hiç gösterilmeyecek mi? Diye kafamda geçirirken. Arabanın dışı ve dışarıdaki o karı zorlu ortamın gösterilmesi hoşuma gitti. Kadının aslında ilk yapması gereken şeyleri sonradan yapıp kurtulması ibretlikti. Bundan sonra yazdığı bütün kitapları kocasına adaması çok hoşuma gitti.

Bazı şeylerini görmezden gelip, çok kafaya takmazsanız güzel bir gerilim filmi olduğunu söyleyebilirim. En azından sonunu merak ettirmesi güzel. Siz olsaydınız ne yapardınız? Arabada mı kalırdınız? Yoksa hemen yollara mı koyulurdunuz?   


Yorumlar