Unutulmaz
film Gladyatör (Gladiator 2000)’ün
yönetmeni Ridley Scott’dan Gladyatör
filmi tadındaki yeni filmi; Son Düello
(The Last Duel 2021). Filmin kadrosunda Matt Damon, Adam Driver, Jodie Comer ve Ben Affleck gibi yıldız isimler mevcut. Filmin konusu gerçek bir
hikayeden uyarlama. 1370 – 1386 yılları
arasında yaşananları anlatan film, Sir
Jean de Carrouges (Matt Damon) ve Jacques Le Gris (Adam Driver) arasındaki
soruna odaklı. 3 bölüm halinde 3 karakterin bakış acısı ile olayları anlatıyor.
1. Bölüm özellikle Gladyatör filmi tadındaydı,
kar sahneleri, savaş sahneleri ve filmin akışı çok başarılıydı. İzleyenlere
güzel keyif veriyor. 2. ve 3. Bölümlerde ise tempo düşüyor. Ayrıca kadınlara
kocalarının nasıl davranması gerektiğini, kadının bir obje değil, tıpkı bir
çiçeği sular gibi onları da sevgi ile sulaması gerektiğini güzel anlatıyor.
Yüzyıllardır kadınlara saçma sapan tabularla yaklaşan bağnaz kafalar hala
değişmedi. Güçlünün güçsüzü ezdiği, insanlığın sadece mal varlığı, makam, mevki
ile değerlendirdiği saçma bir dünyadayız yüzyıllardır. Filmde yüzyıllardır bazı
insanların dini nasıl kendi çıkarları için kullandıkları güzel anlatılmış. Filmin
müziklerin den; Duel Preparations,
Leaving For Scotland, Marguerite de Carrouges, Returning Home, Jean de
Carrouges, Managing The Estate, Court of King Charles, The Wolves,
Confrontation, I've Never Seen You Like This, I Offer You A Name o kadar
güzel olmuş ki, resmen o dönemi yaşatıyor insana. Filmi izlerken bir an içimden
geçirdim, ‘’Dünyayı kadınlar yönetse,
daha iyi bir yer olacağı kesin.’’ Filmden çıkarılacak derslerde var.
Filmin başı
Gladyatör filmi tadında olsa da, bir Gladyatör filmi gibi aksiyon değil, aksine
yaşanan olayları 3 farkı boyuttan anlatılan ve çözüme kavuşturulmaya çalışan
düelloyu konu ediyor. En azından olayların nereye varacağını, neler olacağını
merak ettirip, bir çırpıda filmin nasıl sonuna geldiğinize şaşırabilirsiniz.
Ayrıca 3 bakış açısı ile olaylar anlatıldığı için, her an filmde düşünceleriniz
değişebilir buda finalini sabırsızlıkla beklemenize ve bir an önce gelsin neler
olacak düşüncelerinize yol açacak.
NOT: Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER
içerir!!! Filmi
izlemeyenler yazının devamından uzak durmalarını öneririm!!!
Ne kadar
yakın arkadaş olursanız olsun, arkadaşınız sizin hayatınızı bile kurtarmış
olsa, o insanın içindeki arzular yüzünden en yakın arkadaşınız sizi sırtınızdan
vurabilir. Mevki makam için yapmayacağı entrika ve oyunlar yoktur. Bunun en iyi
örneğini filmdeki Sir Jean de Carrouges (Matt Damon) ve Jacques Le Gris
(Adam Driver) karakterlerinden görüyoruz. Pierre d'Alençon (Ben Affleck) ise izlerken sinirlerimizi aşırı
derecede bozdu. Ayrıca günümüz içinde geçerli kesinlikle insanın karısını, kız
arkadaşını en erkek arkadaşları ile tanıştırmaması ve samimi olmaması
gerektiğini net anlıyoruz. Bunu filmde iyi göstermişler zaten gerçek bir hikaye,
günümüzde de farksız değil. Ayrıca Sir
Jean de Carrouges e sinir olmamak elde değil neden diyeceksiniz sen git
karını adama öptür dudağından!!! olacak iş mi? Kadınında Le Gris’i yiyecek gibi
gözleriyle süzmesi, zaten kadın düşkünlüğü olan Le Gris’in arkadaşının karısına
göz koyması hep olayları tetikliyor. Kadın sonuna kadar kendini tecavüzden
korumaya çalıştı. fakat yapılan hatalar büyüktü, mesela Jean’ın annesini tembih
etmesine rağmen neden yalnız bırakıyor? Marguerite de Carrouges (Jodie Comer)
aslında insanlığının kurbanı oldu diyebiliriz. Bir ara Le Gris’i acaba Jean’ın
annesi mi yolladı diye düşündüm, yaptıklarından dolayı. Marguerite’nin cesareti
takdire şayandı.
Her şeyi
kocasına anlatıp haklı olduğunu haykırmak istiyordu. Ama en yakın arkadaşları
ile sırtını döndü. Marguerite’nin Kayınvalidesi ile olan diyalogu aslında
filmin anlatmak istediği yaraya buzu basıyordu. Kayınvalidesinin: ''Gerçeğin bir önemi yok. Sanki hiç genç
olmamışım gibi bakıyorsun bana. Ben de tecavüz edildim. Direnmeme ve iğrenmeme
rağmen, Lordumun daha önemli işleri varken gidip ona ağladım mı? ve hayatıma devam ettim.'' Sözleri her
şeyi anlatıyordu. Film aslında insanlara bir şeyler anlatmak istiyor, tabi
anlayabilmek esas mesele.
Yorumlar
Yorum Gönder