Matrix 4 Resurrections | The Matrix Resurrections 2021 (Film Eleştirisi)




1999 yılında vizyona girdiğinden beri sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran, izleyenlerin çoğunun beynini yakan,  bazılarının gerçekten simülasyon da yaşadığını düşündüren, IMDB (Internet Movie Database) 1.797.811 kişinin oy kullanıp 10 üzerinden 8.7 puan alan, en iyi bilim kurgu filmleri arasında liste başlarında gösterilen hatta yerli film G.O.R.A. (2004) ‘da bile göndermeleri yapılan The Matrix (1999)’in 4. Filmi The Matrix Resurrections (2021) 24 Aralık 2021 de vizyona girdi.

NOT:  Yazımda SPOİLER YOKTUR!!! Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz!

2. ve 3. Filmi ilk film kadar etki yapmasa da beğenenler de olmuştu. Güzel yanları da yok değildi ama tek filmde kalınabilirdi. Matrix 4 yani The Matrix Resurrections açıklandığında hiç heyecanlanmamıştım. Ne gereği var diye düşünüyordum. Ne yazık ki filmi izleyince bunu daha iyi anladım, daha iyi daha değişik daha farklı olabilirdi! Dünya Savaşı Z (World War Z 2013) gibi yarım kalan hikayeyi tamamlayacak devam filmleri gelmeyip yerine  zorlama devam filmleri cidden iyi olmuyor. The Matrix Resurrections IMDB puanı an itibariyle 5.9 filme objektif gözle bakacak olursak, milletin gömdüğü kadarda rezalet bir film değil. Özellikle beğenilmeme sebeplerinin başında hayranlarının beklentiyi yüksel tutmalarından kaynaklanıyor. Elbette eksikler çoktu. Böyle devam filmi çekiyorsanız sevilen 2 oyuncu Laurence Fishburne ( Morpheus) ve Hugo Weavingi (Agents Smith) ne yapıp edilip filmde yer almalıydılar. Karakterleri başkalarının oynamaları olmamış hele ki diğer filmlerden sahneler gösteriyorsanız! Ben bu konuda hayal kırıklığına uğradım. Devam filminden ziyade Reboot edilmiş gibiydi film.  Aradan geçen 22 yıl sonra yönetmenler ilk filmdeki olanları, sahneleri, gidişatı, sekansları bu filmde Nostalji olarak yediririz izleyiciye diye düşünmüşler ama olmamış. Bazı diyalogları çok gereksizdi. Bilim Kurgu filmi olsa da bazı çatışma ve aksiyon sahnelerinde saçmalamışlar. Keanu Reeves Neo değil de jest ve mimikleriyle daha çok John Wick gibiydi sanki.

Gelelim iyi yanlarına; Filmde hem yapımcı şirket Warner Bros hem de Matrix üçlemesi göndermesi yapılıyor. Bir an ‘’Acaba ilk üç film kafasında kurguymuydu?’’diye düşündürüyor bu güzeldi. Botların bomba olarak kullandığı sahne güzeldi. Bazı dövüş sahnesi müziklerini beğendim. Karanlık atmosfer iyi işlenmiş. Keşke Morpheus ve  Agent Smith karakterlerini  üçlemede oynayan Laurence Fishburne ve Hugo Weaving oynasaymış filmin çıtasını ve beğenilirliği artırır hem de hayranları mutlu ederdi.  Aksiyon sahneleri oldukça doyurucu Slow motion (Yavaş Çekim) sahneleri ise güzeldi.

 Dijital kölelik güzel anlatılmış. Filmin diyaloglarından The Analyst (Neil Patrick Harris) söylediği ‘’Ama olay şu. Koyunlar hiçbir yere gitmiyor. Benim dünyamı seviyorlar. Bu duygusallığı istemiyorlar. Özgürlük veya yetkilendirme istemiyorlar. Onlar kontrol edilmek isterler.’’ İnsanın bazı şeyleri sorgulaması gerektiğini anlatıyor.

Sonuç olarak devam filmi olarak bakarsanız devamdan ziyade dediğim gibi 1.filmin Reboot hali gibiydi. Beklentileride yüksek tutunca hayal kırıklığınız normal ama bunları bir kenara bırakıp ‘’aksiyon bilim kurgu izleyeyim keyfini çıkartayım ben’’ diyorsanız izleyin ve tadını çıkartın çerezlik bir film olmuş.  Filmden çıkartılacak derslerden birisi ise Mesih, Mehdi gibi kurtarıcılar beklemek yerine, insanın kendi kurtarıcısı kendisi olmalı. 

 

Yorumlar