Biraz umut, bol çaresizlik ve hayatta kalma mücadelesi. Uçak kazasından sağ kurtulan Overgård (Mads Mikkelsen) eldeki kısıtlı imkanlarla hayata tutunmaya çalışırken, gelecek yardımı bekler. Sert doğa koşulları, dondurucu soğuk ve engeller karşısında işi hiç kolay değildir. Yiyecek sıkıntısı ve ateşi olmaması da çabası. Tüm bu olumsuzluklar varken üstüne üstlük başına gelen trajik bir kaza. Ya son bir çaba sarf edip, tüm umudunu kullanıp ölümcül bir yolculuğa çıkacak ya da olduğu yerde mahvolacak. Muazzam, oldukça gerçekçi, ders niteliğindeki Sona Doğru (All is Lost 2013) kırıntıları taşıyan enfes bir film. Mücadeleye hazır mısınız?
NOT: Yazımın bundan sonraki kısmı SPOİLER içerir Filmi izlemeyenler yazının devamından uzak durmalarını öneririm!!!
Uçak kazasından sağ kurtulan Overgård umudunu yitirmemiş, yerini belli edecek şekilde, uçağın düştüğü araziye yazdığı S.O.S. yazısı ve telsiz sinyalleri ile uğraşır. Donmuş gölde ise balık tutup hayatta kalmaya çalışır. Gelecek yardımı beklerken hayatını rutine koymuştur. Dondurucu soğuk, yok denecek kadar kısıtlı imkanlarıyla beklemektedir. Her gün aynı şeyleri yaptığı sırada; telsizden iletişim kurmayı başarır, sevinir fakat sert bir kar fırtınası vardır. Kurtulduğunu düşündüğü sırada şok etkisi yaratacak olay gerçekleşir. Yardıma gelen helikopter düşmüştür!!! Pilot ölmüştür ve yardımcısı ise bilincini kaybetmiş bir şekilde yaralıdır. Overgård onu kendi bölgesine götürür kısıtlı imkanlarıyla yarasını tedavi etmeye çalışır. Bu kaza da görüyoruz ki; böyle bir olayla karşı karşıya kaldığımızda neler yapabileceğimizi, film bize ders niteliğinde iyi bir şekilde anlatıyor. Mads Mikkelsen resmen oyunculuk dersi veriyor izleyenlere. Günler geçiyor! Yarası ağırlaşan, bilinci kapalı olan yaralının durumu hiç iyi değildir. Yardım gelmiyordur. Artık eldeki bütün imkanları kullanarak, haritaların yardımı ile en yakın bölgeye gitmeye karar verir. Bu oldukça zor bir karardır. Haritada işaretleyip yoluna giderken, yaptığı kontroller sırasında büyük bir şok yaşar!!! Gittiği yer haritada yoktur. Umutsuzluk hiç bu kadar etkisi altına almamıştı. Kızakla çekmek zorunda olduğu yaralısı, tırmanılması gereken tepe ve kısıtlı yiyecek. Gerilim dozunu çok iyi ayarlamışlar, içine çeken bir lezzeti olduğunu söyleyebilirim. Günlerdir kendinden feragat edip kurtarmaya çalıştığı kadının öldüğünü fark eder. Bırakıp giderken karda açan çiçek görmesi ve onun ardından mağaradan aşağı düşüp yaralanması! Bir şekilde geriye döndüğünde kadının hala yaşadığını öğrenmesi, oldukça derinden sarsıldığımız anlardandı..
Yol 3-4 kat daha fazla uzamıştır. Kar fırtınası ve kendilerine saldıran kutup ayısı, git gide yarası kötüleşen kadın. Hayata tutunma mücadelesi... Sizi kalbinizden vuracak dram etkisi, gerçekçi hayatta kalma mücadelesi, umutsuzluk içinde umutların barındığı, final sahnesiyle yaşananları hangi yöne çekeceğimizi bize bırakan finaliyle oldukça başarılı bir yapım.
Yorumlar
Yorum Gönder