Ben De Özledim 2013 – 2014 (Dizi Eleştirisi)

 



   Gönüllere taht kuran, herkesin sevdiği, karakterlerini iş yerlerine afişlerini yaptırdığı, yayınlanacağı gün  ‘’Bugün gülerden Leyla ile Mecnun’’ diye gönderiler yazılan, uğruna binlerce tweet gönderisi atılan 2013 de iptal edilen efsanevi dizi; Leyla ile Mecnun’dan tam 8 yıl sonra müjdeli haber aldık. Acun kendi dijital platformu olan EXXEN’de aynı kadro ile Leyla ile Mecnunun yeniden olacağını açıkladığında, sevenleri çok mutlu olmuş ve heyecanlanmıştı. Eylül 2021 de kaldığı yerden devam eden Leyla ile Mecnun 4 bölüm oynadı bile… Açıkçası yeni bölümlerini iple çekiyoruz uzun zamandır beni böyle heyecanlandırıp, sabırsızlıkla beklediğim yapım çok az olmuştur. 

   Leyla ile Mecnun yeni sezon yazılarımız ilerleyen zamanlar da olacak. Bizim bugünkü konumuz 2013 de iptal edildikten sonra, aynı ekibin dizisi yani ‘’Ben de özledim’’. Leyla ile Mecnun yeniden başladığına göre ‘’Ben de özledim ‘’dizisini izlememek elbette olmazdı. O zaman izlemediğim diziyi izledim ve bir yazı yazmaya karar verdim. O Halde ‘’Ben de özledim’’  dizisi yolculuğuna başlayalım.

   2013 de herkesi şoke eden bir şekilde iptal edilen ‘’Leyla ile Mecnun’’ dizisi sonrası ekip çok alışmış birbirlerine çok bağlanmıştır. Kimisi karakterden çıkamamış kimisi ise hala alışamamıştır. Ve birbirlerinden Ali Atay, Serkan Keskin ve Osman Sonant başta olmak üzere birbirlerinden kopmak istememektedirler. Burada aslında güzel bir gönderme yapmışlar hatırlayacak olursanız Kurtlar Vadisi dizisinde bir karakter olan Süleyman Çakır için hala gıyabi cenaze namazları ve mevlütler okutulduğunu, hatta gazetelere yas ilanı verildiğini gördük. Bizim ülkemiz de maalesef insanlar kendilerini çok kaptırıyor. Film ya da dizilerde oynayan karakterleri gerçek sanıyor. Örnek vermek gerekirse Gürkan Uygun’un gerçek adını bilmeyip gerçek adını hala Memati sananlar var.Tıpkı  Kenan İmirzalıoğlu’nu Yusuf Miroğlu sanmaları gibi.  Bazı dizileri izlerken ellerinde tahta kılıçlar olup kendini kaybedenlerin videolarını da gördük. Mesela Sadakatsiz dizisinde Cansu Dere’nin oynadığı Asya karakterini kendisi sanıp laf edenler bile oldu. Neyse bu örnekler uzadıkça gider. Dizi iptal olup bir boşluğa düşen ve kendisine çok alışan ekip bir çıkış yolu aramaktadır. Kimisi gelen teklifleri kabul etmez kimisi ise hiç teklif almaz. Kimisi ise hala rolden çıkamamıştır. Mesela Ali Atay’ın Serkan Kesin’e ’’ Serkan Serkan!!!’’  diye seslenip  cevap vermediği ama  İsmail abi deyince hemen tepki verip ‘’Hooop’’ demesi gibi. Bence bu sahne çok güzeldi. ‘’Leyla ile Mecnun’’ dizisi senaristi Burak Aksak Yönetmeni Onur Ünlü Oyuncular Ali Atay ( Mecnun), Serkan Keskin ( İsmail Abi), Osman Sonat ( Yavuz), Ahmet Mümtaz Taylan ( İskender Abi), Cihan Ercan ( Hidayet)  odaklı bir diziydi. Dizi de Cengiz Bozkurt ( Erdal Bakkal) ve Köksal Engür ( Ak Sakallı Dede)  rolleri çok azdı birkaç bölüm gözüktüler sonrası yoktular. Zaten Aksakallı Dede sadece bir bölüm de vardı. Dizi başladığında ilk bölümler İşler Güçler Dizisi tadındaydı, dizide buna oldukça gönderme yaptılar. Seyircinin de bunu düşündüğünün farkındalardı. Dizi de insanların bir şekilde Leyla ile Mecnun’un bittiğini kabullenememesi ve oldukça bağlanılması oyuncular üzerinden güzel anlatılmış. Havuzda toplanma sahneleri çok komik ve eğlenceliydi. Dizide oldukça fazla gönderme vardı. Zaten film kültürü olmayan birisi Leyla ile Mecnun dizisini ve Ben de Özledim dizisindeki o ince espirilerini anlaması mümkün değil. Komedi dizilerinde mantık aranmaz o yüzden diğer türlere göre daha geniş bir konsepti, anlamsız ve saçma olaylara bağlanması mümkündür. Burağın Melodi ile sahneleri çok güzeldi. Burak Aksağın özellikle kamera ile sürekli videolar çekip Melodiyi etkilemeye çalışması baya eğlendirdi güldürdü. Engin Günay( Az sakallı Dede, Hacii)’ın kendisini süper kahraman sanıp ‘’ yaba daba daba duuuu’’ demesi en çok güldüğüm sahnelerdendi.

    Dizinin duygusallık yükü bu sefer Serkan Keskin’e verilmiş. Açıkçası ilk 4-5 bölüm kendi hayal dünyasındaki duygusallığını yasadığını düşünüyorduk.Ta ki ilerleyen bölümleri görene kadar. Osman Sonant’ın Aile sorunları. Ahmet Mümtaz Taylan’ın babacanlığı, Cihan Ercan’ın çene bazlığını gördük. Serkan Keskine arkadaşlarının inanmaması aslında gerçek hayatta başımıza gelenleri anlatır gibiydi bir şeyler anlatırsın ama en yakınların sana inanmaz. İlk bölümlerde eski ekipten karakterlerin üçer üçer toplanıp Burak Aksağa bize dizi çekelim demeleri, daha öncede dediğim gibi İşler Güçler dizisine yapılan sürekli göndermeler güzeldi. İlk 4-5 bölümü izlerken açıkçacı çok eğlendim ve güldüm, Leyla ile Mecnun tadını bile aldım diyebilirim. Neden iptal edildi bu dizi? 13 bölümde kaldı? diye düşünürken cevaplarımı ilerleyen bölümlerde aldım. Dizi ilk başta güzel giderken, sanırım insanların Leyla ile Mecnun’dan kopa mamasından sonra yön değiştirmiş. Handa geçmeye başlayınca dizi, bence saçmalamaya başlamış çünkü tamamen normal hayatta yaşanan dizi birden Leyla ile Mecnun gibi fantastiğe döndü. Handan sonraki bölümler çok sıkıcıydı. Diziyi iki’ye ayırabiliriz Han’dan önce ve Han’dan sonra diye. Zaten izleyenler dizinin neden 13 bölümde kaldığını daha net anlayabilir.  Neslihan’ın bir türlü sesini duyamayacağız artık derken son bölüm de kızın sesini duymak güzeldi.  Özellikle 10. 11. 12. Bölümlerde sıkılmaya başladım ve zaten 13. Bölümde de diziye final yapmışlar. Aslında bizler şunu anlamış olduk her şeyin orjinali güzel. Aynı ekip, aynı oyuncular olsa da aynı lezzet ve tadı olmuyormuş, bunu gördük. Ben de özledim dizisinin en güzel yanlarından birisi Serkan ve Osmanın okuduğu şiirlerdi özellikle Serkan Keskinin Derinlik Şarhoşluğu şiirini çok beğendim.  Yine de Leyla ile Mecnun dizisi hatırına izlenebilir.

    Leyla ile Mecnun 4. Sezona bir iki kelime etmek gerekirse her geçen bölüm daha da güzelleşip yılların acısını çıkartırcasına devam ediyor.  Bizlerde izlerken keyif alıyoruz ve eğleniyoruz.


Yorumlar